Yargıtay içtihatları gereğince anlaşmalı boşanma protokolüne istinaden belirlenen nafaka miktarı artırılabileceği gibi azaltılabilir ve yahut kaldırılabilir.
Ancak protokol ile kararlaştırılmış ve hâkim tarafından onaylanmış olan nafakanın hiçbir sebep yokken artırılmasını, azaltılmasını ya da kaldırılmasını talep etmek, hakkın kötüye kullanılması teşkil etmektedir.
Nafaka Nedir ve Türleri Nelerdir?
Türk Hukuk Sistemi uyarınca nafaka, tarafların boşanmasının mali sonuçlarından belki de en önemlisidir.
- Yoksulluk Nafakası, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında talep edebileceği nafakadır.
- İştirak Nafakası, velayet hakkı kendisine bırakılmayan anne-babanın, çocuğun bakımı, eğitimi, sağlığı ve zorunlu giderlerine ekonomik durumu doğrultusunda katılması amacıyla çocuk yararına hükmedilen nafakadır.
- Tedbir Nafakası, boşanma davası devam ederken dava kesinleşinceye kadar ödenecek nafaka türüdür. Yargılama süresince eşe ödenecek olan yoksulluk nafakasının ya da çocuğa ödenecek olan iştirak nafakasının da tedbir nafakası olarak ödenmesine karar verilebilir.
- Eğitim Nafakası, 18 yaşını doldurmuş ergin çocuğun bakımı ve eğitimi için gerekli tüm giderleri kapsayan nafaka türüdür. Yardım nafakası ise, ihtiyaç durumu halinde nafaka alacaklısının altsoy,üstsoy ve kardeşlerinden talep edebileceği nafaka türüdür.
Eşler anlaşmalı boşanma protokolü ile yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası miktarlarını belirlemektedirler.
Peki protokol imzalandıktan sonra belirlenen nafaka miktarının artırılmasını, azaltılmasını ya da kaldırılmasını nasıl talep edebilirim?
Değişen Ekonomik Şartlar ve İhtiyaçlar Nedeniyle Protokol ile Belirlenen Nafaka Yeterli Olmuyor
Türk Medeni Kanunu 176. Maddesi uyarınca, tarafların mali durumunun değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hallerde anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenmiş olsa da mahkemeden nafakanın artırılması talep edilebilmektedir.
Burada önemli olan husus anlaşmalı boşanma protokolü imzalandıktan sonra tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü değişikliklerin meydana gelmesidir.
Olağanüstü değişiklikler her somut olay ve duruma göre değişebilmektedir. Protokol imzalandıktan sonraki dönemde nafaka alacaklısının maddi anlamda güçlüğe düşmesi bu duruma örnek olarak gösterebilmektedir.
Günümüzde değişen ekonomik koşullar ve ihtiyaçların artması neticesinde anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen nafaka miktarı yeterli gelmemektedir. Durum ve koşulların oluşması halinde her zaman için nafakanın artırılması talep edilebilir.
Türk Medeni Kanunu uyarınca, taraflar anlaşmalı boşanma protokolüne nafakanın gelecek yıllarda hangi oranda artırılacağına dair hüküm koyabilirler. Böylelikle nafaka alacaklısı her yıl dava açma masraflarından ve zamanından tasarruf etmiş olacaktır.
Anlaşmalı Boşanma Protokolü ile Nafaka Ödemeyi Kabul Ettim Ancak Nafakayı Ödeyemiyorum
Anlaşmalı boşanma protokolü imzalandıktan sonra nafaka yükümlüsü, ekonomik koşullarında meydana gelen olumsuz değişikler sebebiyle protokol ile belirlenen nafaka miktarını ödemekte güçlüğe düşebilir.
Mevzuatımız uyarınca; nafaka, tarafların yaptıkları sözleşmeye dayansa bile nafakanın azaltılması ya da tamamen kaldırılması istenebilmektedir.
Tarafların mali durumunun değişmesi ve hakkaniyetin gerektirdiği hallerde anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenmiş olsa da mahkemeden nafakanın azaltılması ya da kaldırılması talep edilebilmektedir.
Burada yine önemli olan husus anlaşmalı boşanma protokolü imzalandıktan sonra tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında olağanüstü değişikliklerin meydana gelmesidir.
Olağanüstü değişiklikler her somut olay ve duruma göre değişebilmektedir. Protokol imzalandığı süreçte ekonomik koşulları elverişli olan nafaka yükümlüsünün protokol imzalandıktan sonra borca batık bir hale gelmesi bu duruma örnek olarak gösterilebilir.
Her İki Durumda da Türk Hukuk Sistemimiz İyi Niyeti Korumakta ve Hakkın Kötüye Kullanılmasını Engellemektedir
Nafakanın artırılması, indirilmesi veya kaldırılması talepli açılan davalarda, her iki tarafın ekonomik ve sosyal durumları araştırılarak, tarafların gelirleri arasında bir oranlama yapılarak, taraflar arasında dengeyi koruyacak şekilde kararlar verilmektedir.
Burada önemli olan protokol imzalandığı süreçte taraflarca öngörülemeyen, beklenemeyen bir gelişmenin daha sonradan ortaya çıkmasıdır.
Bazı durum ve koşullarda boşanma aşamasına gelmiş olan eşler, boşanmanın mali sonuçlarını düşünmeden sırf boşanmayı sağlayabilmek için anlaşmalı boşanma protokolüne imza atmaktadırlar.
Ancak mevzuatımızca, sözleşme ile kararlaştırılmış ve hakim tarafından onaylanmış olan nafakanın, yasada aranan şartlar gerçekleşmeden tamamen kaldırılmasını ya da indirilmesini istemek hakkın kötüye kullanılması anlamına gelmektedir.
Örneğin, sırf boşanmayı sağlayabilmek için, bilerek ve isteyerek mali gücünün üzerinde bir yükümlülüğü üstlenen kişinin, sonradan bu yükümlülüğün kaldırılması veya azaltılması yönünde talepte bulunması da iyiniyet ve sözleşmeye bağlılık ilkeleri ile bağdaşmayacaktır.
Kimse boşanmak için evlenmez, kolay boşanılabilecek insanlarla evlenmeniz temennisiyle…