Boşanma davasının sonucu kadar malların nasıl paylaşılacağı, nasıl karşı taraftan talep edilebileceği de önemli bir sorundur.
Boşanma içerisinde evlilik birliği içinde edinilmiş malların ne zaman talep edilebileceği boşanma davasının türüne göre değişmektedir.
Anlaşmalı boşanma davası ve çekişmeli boşanma davası özellikle malların paylaşımı yönünden farklılık arz etmektedir.
Anlaşmalı Boşanma Davasında Malların Paylaşımı
Anlaşmalı boşanma, üzerinde çiftlerin mutabık kaldığı bir protokolün dava dilekçesi ile aile mahkemesine sunulması ve mahkemenin bu protokolü kabul ederek boşanmaya karar vermesidir.
Anlaşmalı boşanma tek dava dilekçesi ile hem boşanmaya ilişkin hususların hem de malların paylaşımına ilişkin hususların düzenlenmesine cevaz vermektedir.
Anlaşmalı boşanma protokolünde tazminat, velayet, nafaka gibi konular düzenlenebilmektedir.
Yine evlilik birliği içerisinde edinilen malların nasıl paylaşılacağı da anlaşmalı boşanma protokolünde düzenlenebilmektedir.
Çiftler birbirlerinden hiçbir şey talep etmediklerini beyan edebilecekleri gibi hangi malın kimde kalacağına ilişkin ayrıntılı bir düzenleme de yapabilmektedirler.
Dava da eşlerden biri tarafından “anlaşmalı boşanma davası” şeklinde açılmakta ve dava dilekçesi de buna göre verilmektedir.
Mahkeme protokolü onayladıktan ve boşanmaya karar verdikten sonra artık protokolde düzenlenen hususlar uygulamaya konulabilecektir.
Protokolde eşlerin talep ve dava haklarından vazgeçtiği hususlar açıkça yazılmışsa artık bu hususlar üzerinden talep ve dava hakları, velayet harici hususlarda, düşmüş olmaktadır.
Sonuç olarak anlaşmalı boşanma protokolünde evlilik birliği içerisinde edinilen yahut eşlerin kişisel malı olan mallar, borçlar ve diğer haklar hususunda açıklamalar yazılmış ve bu protokol onaylanarak boşanmaya karar verilmişse artık eşler birbirlerinden bu hususlar üzerinden talepte bulunamayacaktır.
Çekişmeli Boşanma Davasında Malların Paylaşımı
Çekişmeli boşanma davası çiftlerin evlilik kurumu içerisinde hususlar üzerinde anlaşamadıkları ya da bir tarafın boşanmayı isteyip diğer tarafın istemediği hallerde açılan bir dava türüdür.
Çekişmeli boşanmada davası açıldıktan sonra karşı taraf karşı dava açabileceği gibi kendisine açılan davanın reddini talep etmekle de yetinebilmektedir.
Toplum nezdinde genelde, çekişmeli boşanma süreci tek bir dava olarak görülmekte ve her hususunda tek bir davada ileri sürebileceği düşünülmektedir.
Ancak hukuki durum çok daha farklı olup çekişmeli boşanma davası ile malların paylaşımı aynı dava içerisinde görülmemektedir.
Çekişmeli boşanma davasında boşanma sebepleri ileri sürülüp karşı tarafın kusuru ile boşanmaya karar verilmesi istenir.
Bunların yanında ise boşanmanın fer’ileri dediğimiz maddi-manevi tazminat, nafaka ve velayet gibi hususlarda da ayrıca talepler ileri sürülmektedir.
Çekişmeli boşanma davasında maddi ya da parasal bir karşılığı olan tazminat talepleri istenebilirken malların paylaşımı ise bu dava içerisinde istenememektedir.
Evlilik birliğinde edinilen malların paylaşımında taraflardan birinin malların paylaşımını mahkemeden talep etmesi gerekmektedir.
Bu davaya MAL REJİMİNİN TASFİYESİ davası denilmektedir.
Mal rejiminin tasfiyesi davası ANCAK BOŞANMA DAVASI KESİNLEŞTİKTEN SONRA GÖRÜLEBİLMEKTEDİR.
Hakim, boşanma davasını karara bağlamadan malların paylaştırılmasını yapamayacaktır.
Boşanma davası kesinleşti ise, evlilikte hangi mal rejimi geçerli ise hakim buna göre malların paylaştırmasını yapmaktadır.
Hakimin yaptığı paylaştırma sonucunda bir taraf lehine bir alacak hakkı doğmaktadır.
Görüldüğü üzere çekişmeli boşanma davası ile mal rejiminin tasfiyesi iki ayrı dava olup ayrı ayrın ileri sürülebilmektedir.
Boşanma gerçekleşmeden malların tasfiyesi ileri sürülemeyecektir.
Ancak boşanma gerçekleştikten sonra malların tasfiyesini istemek şart değildir.
Hukuk mahkemesi talep ile bağlıdır ve eğer taraflar boşanma gerçekleştikten sonra malların tasfiyesi için herhangi bir talepte bulunmazsa mahkeme de harekete geçmeyecektir.
Çiftler boşanmış ancak malların durumu hala belirsiz kalacaktır.
Yahut taraflardan biri boşanmanın üzerinden bir süre geçtikten sonra da malların paylaştırılmasını talep edebilmektedir.
Kanunda net olarak bu sürenin bir sınırlaması hakkında hüküm bulunmamaktadır.
Ancak yargıtay katılma alacağının bir alacak hakkı olduğundan bahisle malların paylaşımını talep etmek için zamanaşımı süresinin 10 YIL olduğuna kanaat getirmiştir.
Buna göre eşler boşanma hükmü kesinleştikten sonra 10 yıl içerisinde ileri sürmedikleri mal paylaşımı taleplerini 10 yıl geçtikten sonra ileri süremeyecektir.