Türk Medeni Kanunu’na göre vefat eden kişinin eşi mevcut durumu göre tek başına ya da diğer zümreler ile birlikte mirasçı sıfatına sahiptir.
Vefat edenin başka birlikteliklerinden alt soyunun yani çocuklarının ya da torunlarının olması eşin mirasçılık payını etkilemez.
Eşin mirasçılığı çoğu zaman yapılan ikinci ya da sonraki evliliklerde alt soy ya da üst soy mirasçılarıyla aralarında sorun doğurmaktadır.
İKİNCİ EŞİN MİRASÇILIĞI
Miras bırakanın ikinci evliliğini yapması ve ölürken hala evli olması durumunda ikinci eş varsa altsoy yoksa üst soy o da yoksa tek başına mirasçı olabilmektedir.
Örnek vermek gerekirse, miras bırakanın ilk evliliğinden çocukları bulunuyorsa ve ölürken ikinci eşiyle evliyse ikinci eş, miras bırakanın ilk evliliğinden doğan çocukları ile birlikte mirasçı olmaktadır.
Miras bırakanın ikinci evliliğinden de çocukları bulunuyorsa bu çocuklar da miras bırakanın ilk evliliğinden olan çocuklarıyla birlikte alt soy mirasçılarını oluşturur.
Bu durumda miras bırakanın miras pay oranı değişmemekte alt soya özgülenen pay oranı alt soydaki kişi sayısına bölünmektedir.
Uygulamada sorun miras bırakanın mirasçılık sıfatına haiz eşinin miras bırakan dışındaki diğer birlikteliklerinden olan çocuklarının bulunması durumunda çıkmaktadır.
ÜVEY ÇOCUKLARIN MİRASÇILIĞI
Her ne kadar miras bırakan ile kan bağları olmasa da miras bırakanın eşinin başka kişilerden olan çocukları ikinci eş konumunda olan ebeveynleri dolayısıyla miras bırakanın mirasından faydalanabilmektedir.
Hatta genellikle, taşınmazlar bağlamında konuşulduğunda, çoğu zaman intikal yaptırılmadığı için eşin miras payı atlanmakta ve taşınmaz mirasçılar tarafından satılmak istendiğinde taşınmazın diğer mirasçıları olarak karşılarına hiç tanımadıkları kişiler çıkmaktadır.
Toplumda “üvey kardeş” olarak nitelendirilen kişilerin miras bırakanla kan bağları olmadığı için miras haklarının olmadığı kanaati yaygındır.
Ancak üvey çocuklara miras direkt olarak miras bırakandan değil miras bırakanın eşi olan ebeveynleri yolu ile geçmektedir.
Örneklendirmek gerekirse;
Diyelim ki miras bırakan A’nın ilk evliliğinden iki çocuğu bulunmaktadır. Miras bırakanın vefat ederken hayatta olan eşi B’nin de ilk evliliğinden iki çocuğu bulunmaktadır. Miras bırakan vefat ettiği zaman mirası eş B ve ilk evliliğinden olan iki çocuğu arasında paylaştırılır.
Daha sonra ikinci eş B öldüğünde eğer ki miras bırakan A’dan kalan payın intikali yapılmadıysa miras payı birinci evliliğinden olan kendi çocuklarına geçebilmektedir.
Bu durum üvey çocukların mirastan hak alması gibi gözükebilmektedir.
Ancak esasında olan üvey çocuklar kendi üst soylarından kalan miras paylaştırılırken, üst soylarına başka miras bırakanlardan kalan miras paylarının da paylaştırılmasından ibarettir.
Toplumdaki yaygın kanının aksine miras bırakanla kan bağı bulunmayan üvey çocukların doğrudan miras bırakanın mirasına ortak olması gibi bir durum söz konusu değildir.
İKİNCİ EVLİLİKTEN DOĞAN ÇOCUKLARIN MİRAS PAYININ İLK EVLİLİKTEN DOĞAN ÇOCUKLARIN MİRAS PAYINDAN FARKI VAR MIDIR?
Yoktur. Miras bırakanın tüm çocukları mirasta eşit pay oranına sahiptir.
BOŞANILAN EŞ MİRASÇILIK SIFATINA SAHİP MİDİR?
Miras bırakanın boşandığı eşinin miras payı bulunmamaktadır. Ancak müşterek çocuklarının mirasçılığı ana ve babanın evliliğine bağlı olmadığı için mirasçılık hakkı devam etmektedir.